Arkadaşlar şu ara sırf ders notu, soru paylaşımına odaklanmış durumundayım. Malum önümüz vize sınavları.
Herkese vizelerde başarılar diliyorum.
Kolay gele...
yazı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
yazı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
13 Kasım 2009 Cuma
31 Ekim 2009 Cumartesi
Tarık Bin Ziyad ve Endülüs'ün Fethi

Tarık Bin Ziyad, yanındaki beşbin askerle Cebel-i Tarık boğazını geçip doksan bin kişilik düşman ordusuyla karşılaşınca, gemileri yaktırıp, leventlerine şöyle seslenmişti:
"Önünüzde deniz gibi bir düşman, arkanızda da düşman gibi bir deniz var. Ya şerefinizle düşmana saldırır ve erkekçesine ölür ya da kadın gibi kaçıp denizde boğulursunuz."
İşte, bir insanın başladığı işi bitirme aşkı, azmi, şevki bu olsa gerek. Sadece hedefine odaklanmış. Alınabilecek tüm riskleri almış. Fatih'in de dediği gibi "Ya ben İstanbul'u alacağım ya da İstanbul beni alacak" dediği gibi biz de bugün yaptığımız işte, belirlediğimiz hedefe ulaşmada -bu kadar olmasa da- ne kadar istekliyiz? Yoksa günlük işlerde mi takılıp kaldık?
Biz tarihi sadece övünmek için hatırlıyoruz, biraz da ders almak için hatırlasak bugün bu nokta da olmayız. Bu hükümetten önce gelen hükümetler cesur adımlar atamamıştı. Ne yazık ki halkımıza da bu hastalığı bulaştırdılar. Bu gün cesur adım atanları halkımızın bir kısmı anlayamıyor ya da kapmış olduğu korkaklık hastalığının tezahürü olarak karşı çıkıyor.
Bizim halkımız risk almaya korkar oldu. Hep garanti işler peşinde koşar oldu. Devlete kapak atma peşine düşer oldu. Bir de ben iş kurayım, istihdamı sağlayayım yok. Hele ki üniversitelilerde olmaması beni daha da derinden yaralıyor. Bunun sebebi korku. Kaybetme korkusu. Bu korkaklık iliklerimize işlemiş. Risk almaktan korkuyoruz.
Bu korku zincirlerini kırmaya var mısınız? Bizim milletimize normal yollardan zincir vuramayacaklarını anlayan şer odakları, bize korkaklık zincirlerini vurmuştur. Umarım bu korkaklığı en kısa zamanda atlatırız ve dünyaya yeniden huzuru ve barışı getiririz. Hasılı kelam gerektiği yerde gemileri yakmak lazım, korkaklığı ve küçük işleri bir kenara bırakıp harekete geçmek lazım.
Esen kalın.
S. Erçetin
İstanbul
Liberalizm ve Kapitalizm Üzerine...

Liberalizm ve kapitalizm üzerine küçük ama güzel bir alıntı...
"Kapitalizm, sermayeye dayalı bir sistemdir. Tüketimi ve israfı esas alır. Lüks ve sefahati terviç eder (destekler). Ayakta kalabilmesi için bu şarttır.
Liberalizm, kapitalizme dahildir. Liberalizm, iktasadi hayata devlet müdahalesinin şiddetle karşısında olan bir doktrindir. Fert hür teşebbüsü sonuna kadar kullanmalı ve devlet müdahalesi en asgari seviyeye indirilmelidir, der."
Enginliğimizle Bizim Dünyamız sy 198, 199
M.F. GÜLEN
Bu alıntı bilgiden de anlaşıldığı gibi hem kapitalizm hem de liberalizm, bizim hem geleneklerimiz hem de dinimiz açısından çok ters düşmektedir. Bizim milletimiz, daha 30-40 yıl öncesine gittiğimizde tüpü, ekmeği, akaryakıtı karneyle alıyordu. Kapitalist sistem israfı esas alıyor. Bu da bizim değerlerimize ters düşüyor. Daha birkaç gün önce bir mağaza açılışı oldu herkesler orda. Millet ihtiyaç olsun olmasın alıyor. Bunun adı israftır.
Tüketim gırla. Lüks ve aşırı rahat yaşama hırsı gençlerin beynini kemirmekte. Bütün bunlara baktığımızda basının nedenli önemli rol oynadığını görmemek mümkün değil. İnsanlara en iyi koyun muamelesi -özellikle de akşama kadar çalışmış yorulmuş ve düşünmeye fırsat bulamayan kesim- yapma işlemini basın gerçekleştirmektedir. İnsanları her türlü provakasyona alet etmektedir.
Kanımca bizim basın organları basın özgürlüğü denen sınırı çoktan aşmışlardır. Benim ümidim gerek RTÜK gerekse de diğer denetleme organları tarafından gerekli cezaları kesmeliridir. Konu nereden nereye geldi. Hasılı kelam siz siz olun israftan, aşırı lüksten, aşırı tüketimden ve de -belki de en önemlisi- basından kendinizi koruyun.
Esen kalın.
S. Erçetin
İstanbul

Etiketler:
erçetin,
gülen,
kapitalizm,
liberalizm,
makale,
sinan,
yazı
17 Ekim 2009 Cumartesi
Kitap Önerileri 1



İlk yazımı okumuş olduğum en heyecanlı ve sürükleyici kitap serisinin ilk iki kitabı kısa bir şekilde anlatacağım. Bu kitaplar Kafkas Ruleti ve Tüekiye'nin Gözyaşları'dır. Kitabın yazarı Selman Kayabaşı'dır. Bu serinin son kitabı ise Teşkilat'tır. Zaten bu serinin son kitabından sonra üne kavuşmuştur Selman Kayabaşı. Ama en heyecanlı kitabı Türkiye'nin Gözyaşları kitabıdır. Bu seriyi şiddetle tavsiye ediyorum. Aksiyon, macera, siyaset ve istihbarat sevenlerin mutlaka okuması gereken bir seridir. Serinin ilk kitabı Kafkas Ruleti'dir. Türkiye'nin Gözyaşları devam etmekte, Teşkilat ile bitirmektedir. Sayın Kayabaşı ilk kitabı olan Kafkas Ruleti'nde İlhanbey'in Mektupları adlı bir kitap projesinde daha çalışmakta olduğu yazmakta ama bu kiatbı yayınlanmamıştır. Sanırım İlhanbey'in Mektupları kitabı serinin üçüncü kitabı olarak yayınlanacaktı. Belli ki bir sebepten dolayı yayınlanmadı.
Serinin ilk kitabı olan Kafkas Ruleti'nde bazı yerlerde Ergenekon Terör Örgütü'nden de bahsetmektedir:
"Ergenekon'u duymuşsundur. Bu Amerikalıların kurduğu Gladio'nun Türkiye'deki teşkilatı imiş." sy.10 Kafkas Ruleti, S. Kayabaşı
"Avrupa'da Gladio denmiş bunlara, bizim ülkede kuran adam aşırı milliyetçi olduğundan Ergenekon koymuş adını teşkilatın." sy.11 Kafkas Ruleti, S. Kayabaşı
Yine serinin ilk kitabı olan Kafkas Ruleti'nde Ahmet Davutoğlu hakkında yazmaktadır. İlginç olan yazarın yazdığıyla bugünün paralellik taşıması... (ilk basım Ekim 2005)
"Sonrası bizi bu az önce bahsettiğim kilit isme götürüyor. Ahmet Selim Davutoğlu. Kendisi bir akademisyen, profesör doktor. Talip'in en yakın çalışma arkadaşı, Gül'ün çok yakın dostu. Dış politika uzmanı. Strateji ve Derinlik adında bir eser kaleme aldı. Bilgisi ve birikimi çok fazla. Fakat Amerika'yı ve bizi endişelendiren ortak nokta, Davutoğlu'nun bölge ve Türkiye üzerine düşündüğü felsefe ve politika. Orta Doğu, Balkanlar, Orta Asya ve hatta bugüne kadar Türklerin pek ilgilenmediği Afrika üzerine çok ciddi perspektifler geliştirmiş bir beyin."
Serinin son kitabı olan Teşkilat kitabı, Kurtlar Vadisi dizisi yapımcısı olan Pana Film tarafından takibe alındı.
Yazının devamı: http://zaman.com.tr/haber.do?haberno=787656
Bu kitap serisinin yazarı olan Selman Kayabaşı ile yapımış bir röportaj da bulunmaktadır. Röportaj için tıklayın (İşte Türkiye'nin Derin Devleti: TEŞKİLAT)
Hasılı kelam bu üç kitabı okumanızı tavsiyelerim arasında bulundurmaktayım.
Sürçü lisan ettiysek affola.
S. ERÇETİN
İstanbul
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
-----------------------------------------------------------------------------------------
-----------------------------------------------------------------------------------------
-----------------------------------------------------------------------------------------